Kolloid Kist

Kolloid Kist

Kolloid kist, beynin merkezi bölgesine yakın bir bölgede bulunan bir kisttir. Bu kistler, tıpkı içi sıvı dolu balon gibi (jelimsi bir madde) bir yapıdır. Kolloid kistler nadir görülen bir gelişimsel bozukluktur ve gerçek bir tümör değildir. Bu kistlere sahip birçok kişi herhangi bir şikayet belirtmezken, bazıları ise baş ağrısı, baş dönmesi, hafıza sorunları ve görme problemleri gibi şikayetler belirtebilmektedir.

Kolloid kistin belirtileri, kistin boyutuna (kafa içi basıncı arttıracak yerleşim ve büyüklük göstermesine) bağlı olarak değişir ve hastalarda şu şikayetler görülmektedir:

• Baş ağrısı (Genellikle alın bölgesinde hissedilir, aralıklıdır, şiddetlidir ve kısa süreli olur)
• Uzun süredir var olan ve baş ağrısına eşlik eden bulantı ve kusma
• Yürüme bozuklukları
• Kısa süreli bilinç kayıpları
• Bulanık veya çift görme
• Nöbetler (nadir ancak bazı durumlarda olmaktadır)

Baş ağrıları bazen hasta uzandığında hafifleyebilmektedir.

Kolloid kist neden oluşur?

Bu kistlerin neden geliştiği tam olarak bilinmemektedir. Ancak genellikle hastanın anne karnında olduğu dönemde, yani doğmadan önce, oluştuğu düşünülmektedir. Kolloid kistler kalıtsal değildir ve oluşumlarına katkıda bulunan; bilinen herhangi bir çevresel etken yoktur.

Kolloid kistler her yaşta görülebilirler, ancak genellikle belirtilerini 30 ila 60 yaş arasında gösterirler. %8’i ise çocukluk çağında bulgu vermektedir.

Kolloid kist tanısı nasıl konulur ?

Tanı koyarken en pratik ve hızlı seçenek öncelikle bilgisayarlı tomografi (BT) ‘dir. Tomografide kolloid kistten şüphelenilen durumlarda MRG görüntülemesi yapılıp daha fazla bilgi edinilmektedir.

Kolloid kist tespit edildiğinde hemen beyin cerrahi hekimi tarafından tıbbi değerlendirme yapılması gerekmektedir.

Kolloid kist nasıl tedavi edilir?

Kistin boyutu ve hastada oluşturduğu belirtiler, tedavi gerekip gerekmediğini belirler. Bu kistlerin ilaçla yada radyoterapi (radyocerrahi – gamma knife) ile tedavisi yoktur.

Eğer kolloid kist küçük boyutluysa ve herhangi bir şikâyete neden olmamışsa (yani “belirtisiz” ise) doktorlar genellikle “aktif izlem” yaparak, düzenli aralıklarla beyin görüntülemeleri (MR gibi) ile takip etmek isterler.

Ancak takiplerde kist büyürse, belli bir boyuta ulaşırsa ya da kistin büyüklüğüne bağlı olarak beklenen şikâyetlere yol açmaya başlarsa, o zaman cerrahi yöntemle çıkarılması gerekebilir.

Cerrahi yöntem olarak açık cerrahi yada kapalı (endoskopik) cerrahi seçenekleri mevcuttur. Mevcut cerrahi yöntemler arasında altın standart ise kist duvarının da çıkarımının daha olası olduğu açık cerrahi yöntemdir.

Bu kistler ameliyatla tamamen çıkarıldığında hastalığın gidişatı çok yüz güldürücür ve kistin tekrar ortaya çıkma olasılığı çok düşüktür.

Prof. Dr. Abuzer Güngör’ün kolloid kistle ilgili uluslararası hakemli dergide yayımlanmış makalesi :

“Üçüncü Ventrikül Kolloid Kistlerinin Rezeksiyonunda Anterior Transkallozal Yaklaşımla Uygulanan Hastaya Özgü Kallozotomi”

Ozoner B, Gurses ME, Ozturk M, Arslan S, Ergen A, Tubbs RS, Gonzalez-Lopez P, Luzzi S, Gungor A. Tailored Callosotomy in Third Ventricle Colloid Cyst Resection via Anterior Interhemispheric Transcallosal Approach. World Neurosurg. 2025 Apr;196:123734. doi: 10.1016/j.wneu.2025.123734. Epub 2025 Mar 23. PMID: 39952402.